Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Astana Seyahatnamesi

Resim
24 Mayıs 2010 akşamı Kazakistan'ın yeni başkenti Astana'ya gittik; Yunus Emre Enstitüsü'nün Astana şubesinin açılışı için. Heyette akademisyenler ve bürokratlar vardı. Üç gün Astana'da kaldık. Bu seyahatle ilgili intibalarımı kaydediyorum. Astana, Kazakistan'ın yeni başkenti. Eskiye ne olmuş ki yenisi ortaya çıkmış denilebilir. Eski başkent, Sovyetlerin, Rus varlığının derin izlerini ve demografik ağırlığını taşıyan bir şehirdi. Evet, eski başkent Almata, etkileyici, muazzam bir şehir. Geçen yıl da orada bir gece, iki gün geçirmiştim. Almata, geçen birkaç yüzyıl içinde kendine bir şahsiyet oluşturmuş, kültürel birikimi olan bir şehir. Ne var ki, Rus kültürünün, Rus varlığının, Rus dilinin ağır etkisi altında bulunuyor. Sağa sola dikilmiş, Kazak kültürünü sembolize eden heykeller ve binalar, bu etkiyi silemiyor. Bir de, sınıra çok yakın. Şimdiki Kazak idarecilerinin, Kazakistan'ın ağırlıklı olarak Kazak dili, tarihi ve kültürüne dayanan bir kimlik geliştirmes...

Hangi Türkçe?

Dil mesaj iletir Dilin esas, hatta diyebiliriz ki yegâne işlevi insanlar arasında iletişim kurmaktır. Verici ile alıcı arasında mesaj iletme işlevini yerine getirmeyen dil, ancak ölü bir dil olabilir. Dilin bireyler arasındaki iletişimi yerine getirebilmesi, bildirişim teorisinin basit bir kuralına bağlıdır: Verici ile alıcı arasındaki uyumluluk. Bu, bir adamın çevirmeli telefonun ahizesinden radyo dinleyememesi, radyodan televizyon yayınlarını seyredememesi gibidir. Verici ile alıcı arasında uyumluluk yoktur. Muhatabımızla aynı dili konuşuyor olmamız, yani sağlıklı bir iletişim kuruyor olmamız, bu verici alıcı uyumunun sağlanmış olduğunu gösterir. Bütün iletişim sistemleri aslında bir mesajı kodlayan verici ve bu kodu çözen alıcı üzerinden yürür. Biz de konuştuğumuz zaman zihnimizde oluşturduğumuz mesajı önce bir koda çeviririz. Diyelim ki bu kod sistemimizin adı Türkçe olsun. İletişimin tamamlanabilmesi için bu kodun alıcı tarafından çözülm...