DÜDÜKÇÜ
Beş
on yıl öncesine kadar şehirlerimizin tanıdık ve vazgeçilmez simalarından biri
de “Düdükçü” idi. Çoğunlukla dört yol kavşaklarında durur, kafasına taktığı
polis kasketine benzer bir başlıkla, bulabildiyse sırtına geçirdiği kendisine
resmi adam şekli veren bir ceketle trafiğin idaresine soyunur; kimine yol
verir, kimini durdurmaya çalışır; özünde ise kimseye zararı dokunmazdı. Bu
adamların en vazgeçilmez aksesuarı ise muhakkak bir düdük olurdu. Elbette,
düdüksüz trafik polisi olacak değil ya… Hem olsa kimin umurunda olur. Bu yüzden
ya bir bekçi düdüğü, ya trafik polislerinin kullandığı türden bir düdük, yahut
alelâde bir düdük bunların ağzından eksik olmaz; dur mu, geç mi ne olduğu
anlaşılmayan el hareketlerine amansız düdük sesleri eklenir, böylece şehrin bu
noktasına nizamat verilirdi. Onlardaki işini yapmış ve topluma değer katmış
mühim adam duruşu ise bu canlı tiyatronun en görkemli anıdır.
15
Temmuz Darbe Girişiminden sonra bilhassa sosyal medyada yazan, sen darbecisin,
sen değilsin, sen istifa et, sen müdür ol, bak sen var ya sen… tarzında parmak,
hatta el kol sallayarak Ülkeye nizamat vermeye çalışan, çoğu emekli, kimisi
kifayetsizlikten bir baltaya sap olamamış sinsi ve müzevvir tipler de esasen bu
“Düdükçü”lerden farklı değiller. Bunlar aktif olarak devlet görevinde
bulunmayan, üniversitede ders vermeyen, adliyede elinde terazi tutmayan, bir
anlamda cezai ehliyeti veya sorumluluğu bulunmayan kimselerdir. Ellerini
oğuşturup, sahibinden kemik bekleyen köpek misali kuyruk oynatırlar; elleri
taşın altında değildir yani. En fazla yaptıkları “yancılık”tır; yani nüfuzlu
birilerinin çevresine dahil olup mühim adam kisvesiyle “düdükçü”nün yaptığı işi
yapmaya çalışırlar. Temel amaçları birilerini yerinden kaldırıp makam mevki
sahibi olmaktır. Motivasyon kaynakları, eski kuyruk acıları, yarım kalmış
hesaplar, gerçekleşmemiş ihtiraslardır. Eski zaman düdükçüleri kendi başlarına
yaşayan safderun, kimsesiz zavallılar iken, bu günün sosyal medya düdükçüleri
sinsi, hesapçı, kızışkın muhteris, birbirleriyle paslaşan şebekeci bir tayife
ve en önemlisi müzevvir ve müfteri zavallılardır. Gençlik heveslerine ulaşmada
geç kalmışlığın getirdiği telaş ve batan gemiden mal toplamanın hırsıyla
düdüklerini çalmaya devam ediyorlar.
Eski
zaman düdükçülerine “Allah’ın veli kuludur” nazarıyla hoşça bakan memleketimiz
ahalisi, sosyal medya düdükçülerine de taş atıp çomak sallayacak değil ya…
Yorumlar