Kayıtlar

Mayıs, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Türk Kültüründe Ev - Ev Etrafında Düşünceler

Odsuz Ev Kutsuz Ev Hayati DEVELİ İnsanın kendi türüne mahsus kültür ortamında var olabilmesinin temel şartı nasıl toplum hâlinde yaşaması ise, toplum hâlinde yaşamasını, kendine özgülüğünü, gücünü ve enerjisini var ve sürdürülebilir eden de "ev" dediğimiz ortamdır. Toplum dışında büyüyen insan bireyinin bir kültür insanı hâlinde gelişemediğini biliyoruz. Zira bu kültür, insanla beraber kodlanmış olarak gelmemekte, sonradan edinilmektedir. Toplum içinde büyüyen insan bireyi o toplumun daha önceki fertlerinin başarılarını bir şekilde öğrenmekte, bunların hepsinin ortak sahiplerinden biri hâline gelmekte, böylece ortak bir kimliğe sahip olmaktadır. Temelinde dilin olduğu bu ortak kimliğin öğrenilmesi, öğretilmesi işi ise esasen "aile" dediğimiz çekirdek toplum içinde gerçekleşiyor. Bu çekirdek toplum tıpkı onu içine alan daha büyük toplum gibi kendine özgü bir kimliğe sahiptir. Herşeyden önce kan bağı ile birbirine bağlı insanlardan oluşmak...

Sözümüz Geçkin Olsun

Sözümüz Geçkin Olsun! Prof. Dr. Hayati Develi Dilimiz, günümüz dünyasında insanlar arası iletişimde kullanılan, haberleşme, eğitim ve öğretim, edebiyat ve sanat, yönetişim gibi alanlardaki işlevlerini tam olarak yerine getirebilen başlıca dillerden biridir. Bugün dünya üzerinde yedi bin civarında dil olmakla birlikte, sınırlı sayıda dil bu farklı işlevleri aynı anda yerine getirebilmektedir. Elbette diller bu işlevleri tarihsel bir süreç içerisinde ediniyorlar. Bir toplumun dili, o toplumun siyasi, ticari, kültürel başarılarına denk olarak gelişiyor, güçleniyor; işlevler ediniyor ve işlevlerini koruyor. Özünde, bütün dünya dilleri, eğer hâlâ yaşamaya devam ediyorlarsa, en azından birkaç işlevi birden sürdürüyor olmalıdır. Yaşayan bir dilden bahsedildiğinde bu işlevlerin en altında, ama en yaygın ve esas olanı, zamandaş insanlar arasında haberleşmeyi sağlamaktır. On kişi tarafından da kullanılsa, bir dil bu işlevini görüyorsa, canlı bir dil demektir ve kendi top...

Siz Hâlâ Annenizin Türkçesiyle mi Konuşuyorsunuz?

Siz Hâlâ Annenizin Türkçesiyle mi Konuşuyorsunuz? Prof. Dr. Hayati Develi Nesiller arasında dilin kullanımında farklılıklar olması doğaldır. Hele kültürel dolaşımın ve etkileşimin bu kadar hızlı olduğu, "kullan at" sloganının dar ve daraltıcı aralığında beyinleri süngerleştiren kapitalist tüketim alışkanlıklarının, bu alışkanlıkların sürdürülebilir olmasını sağlayan reklamların ve başka moda güdüleyicilerinin şekillendirdiği yaşama biçimlerinin izdüşümünde dillerin hızla değişip başkalaşması beklenen sonuçtur. Her toplumda dil değişir; hayattaki değişmelere bağlı olarak kimi zamanlarda daha hızlı değişir. Bizim toplumumuzda ise "Evet, dil değişsin; nesiller birbirini anlamasın!" diye uğraşan gizli düzenlemeler vehmettirecek kadar hızla ve acımasızca değişir. Bizim toplumumuzda yukarıdaki soruya, "Evet, ben hala annemin diliyle konuş/abili/yorum!" diye cevap verenler ne bahtiyar insanlardır! Belki nadirattandır, ama ananesinin, dedesinin d...